Meme kanserinde Bekçi (Sentinel) Lenf Düğümü (Nodu) Biyopsisi ne amaçla yapılır?
Meme kanserinin koltuk altı lenf bezlerine sıçraması tedavi stratejilerini değiştiren bir durumdur. Eskiden koltuk altındaki lenf bezlerinin tamamı çıkarılarak inceleme yapılırdı ve kolda “lenfödem” adı verilen hastanın hayat kalitesini azaltan bir yan etkiye yol açabilmekteydi. Daha sonraki çalışmalarda bu sıçramaların istasyon benzeri bir sırayla olduğu fark edildi. Buradan yola çıkarak ilk istasyonun ( lenf bezinin) temiz olması halinde diğer lenf bezleri de temiz demektir ve çıkarılmalarına gerek yoktur. “Bekçi Lenf Düğümü” olarak tanımlanan bu ilk lenf bezinin ameliyat esnasında boya veya nükleer madde ile işaretlenerek bulunması ve patolojik inceleme yapılması işlemine Bekçi Lenf Düğümü Biyopsisi (SLNB) denir.
Bu yöntem modern meme cerrahisinde yaygın şekilde uygulanmakta olup gereksiz koltukaltı cerrahilerini engellemiştir.
Sonucun ‘negatif’ olarak belirlenmesi, meme kanserinin bekçi lenf düğümlerine sıçramadığını gösterir ve bu durumda gereksiz yere diğer lenf bezlerinin çıkartılmasının önüne geçilmiş olur. Buna karşın, sonucun ‘pozitif’ olarak belirlenmesi halinde koltukaltı lenf bezlerinin de çıkartılması gerekmektedir.
Meme kanserinde bekçi lenf düğümü biyopsisi nasıl gerçekleştirilir ?
Mavi boya (isosulfan mavisi veya metilen mavisi) veya radyoaktif bir madde tümörün olduğu bölgeye veya meme başının altına enjekte edilir. Boya 5-7 dk. içerisinde koltuk altındaki bekçi (sentinel) lenf bezine ulaşır. Sentinel lenf bezlerinin sayısı birden fazla olabilir; ortalama 2’dir. Bu lenf bezleri çıkarılarak patoloji bölümü tarafından değerlendirilir ve tümör hücreleri içerip içermedikleri araştırılır sonucuna göre koltukaltı cerrahisi yapılıp yapılmayacağına karar verilir.
Meme kanserinde bekçi lenf düğümü biyopsisi ne tür avantajlar sağlar?
Koltuk altı lenf düğümlerinin tamamen alınması kolda şişlik ( lenfödem ), kol arkasında hissizlik ve uyuşma (sinir zedelenmesi nedeniyle), enfeksiyon, kürek kemiğinin yukarı doğru kalkması (sinir hasarı olursa) ve ömür boyu o taraf kolun kullanılmaması gibi hayat konforunu düşürecek yan etkilere neden olabilir. Bugün biliyoruz ki, tüm meme kanserlerinin yaklaşık olarak %60’ında ve erken evre meme kanserlerinin ise ortalama %75’inde tanı anında koltukaltı lenf bezlerinde yayılma yoktur. Bu hastalarda lenf bezi yayılımı olmadığı gösterilebilirse, koltukaltının boşaltılmasına (temizlenmesi) gerekmez. İşte bu amaç için bekçi lenf bezi örneklenmesi tekniği geliştirilmiştir. Bahsi geçen tüm yan etkilerden korunmayı sağlar.
Meme kanserinde bekçi lenf düğümü biyopsisinde ne tür yan etkiler görülebilir?
Çıkartılan bekçi (sentinel) lenf düğümü (nodu) bölgesinde ağrı, morarma veya verilen mavi boya (metilen mavisi) veya radyoaktif maddeye karşı allerji görülebilir. Hastanın cildinde veya idrarında mavi renk ile boyanma görülebilir. İşlem sonrası çok nadiren kolda şişlik ( lenfödem ) gelişeblir.
Sentinel lenf nodu örneklemesinin, koltukaltı lenf bezi tutulması olup olmadığını saptamada ki güvenilirliği yapılan birçok çalışmada kanıtlanmıştır. Belli bir öğrenim süreci gerektirmektedir. Doğru yapıldığında güvenli bir yöntemdir
Son gelişmeler ?
Son zamanlarda birçok yayın SLNB pozitifliğinde koltuk altının boşaltılması yerine bu bölgeye radyoterapi (ışın yada RT) uygulanmasının kolda daha az şişme yan etkisi yanında onkolojik fayda açısından benzer sonuçlar verdiğini bildirmektedir. Yeni eğilimin bu yönde devam edeceğini ve bir süre sonra koltuk altına yönelik bir cerrahi yapılmayacağını öngörebiliriz.
Daha Detaylı Bilgi İçin İletişim Sekmesine Bakınız.